Yargıçlar çay topladığı gün bitti o iş. Daha ne yapacaklardı, sarayın camlarını mı sileceklerdi.

Yargıtay Danıştay Sayıştay ve AYM görevlilerine sizin normal maaşınız şu kadar dedikten sonra, bu da devletin çek karnesi, sen istediğin rakamı yazıp tahsil edebilirsin. Sadece çekin arkasına niçin istediğini yaz. Ev mi araba mi, eğitim tatil harcaması mi? Yeterli.

Gizli kardinalin artiklari hala devlete sizma pesindeler.
Bu arada devleti yönetenler islik çalarak başka yöne bakiyorsa en az o hainler kadar suçludur.
Yönetmek uyumak değildir bilakis her zaman uyanik olmak gerektirir, genelde uyumayi gece yaparlar

Mafyanın "kazandığı" para, "kara para" olarak adlandırılıyor. O paralarla iftar çadırı kursalar da, kirden kurtulmuş olmuyorlar.
Benim merak ettiğim şu; mafya babaları, bizim ülkemizde, neden siyasetin ve devletin içinde bu kadar etkinler. Nitelikleri ortadayken, nasıl oluyor da; âdeta, milliyetçiliğin, Türkçülüğün, devlete bağlılığın, sembol isimleri olabiliyorlar. Bu çıplak gerçekliğin mantıklı bir açıklaması var mı acaba?

Ne kadar çok hukuksuzluk , o kadar çok hukuk büroları para kazanıyor.Ne kadar çok hukuksuzluk O kadar çok vakıf üniversitesinde hukuk bölümü açılıyor ve o kadar öğrenciden gelen para var. TBMM 'de milletvekillerinin, bakanların , eski bakanların hukuk büroları ve bunların arabuluculukları mesela kiralara yüzde 25 sınırından sonra epey çok para kazanmışlar. Ne kadar çok anlaşmazlık o kadar çok dava , o kadar çok para.

Türkiye ancak onurlu insanlar ile yükselir. Onurlu insan, küçük menfaatler için bir yere meyletmez. Hele hele siyasilere hiç itibar etmez.

Yargının adil şeffaf,vesayetten uzak olabimesi,bu inançla görev yapan hakimlerin verdiği kararlar ile sağlanır. Bu nun için öncelikle eskiAnayasadaki Yüksek hakimler kurulunun aynısı yeniden kurulmalı ve üyelerinin tüm birinci derecede hakimlerin iştirak edeceği bir seçimle tespit edilmelidir. Bütün üyeleri Partili C. Başkanı ve onun çoğunluk milletvekilleri tarafından seçilen bir kurul siyasi erkin etkisinden kurtulamaz. Ayrıca Hakimlerin yer ve görev itibariyle bağımsız olması sağlanmalıdır

Tecrübeli hakimler bir yana, hukuk fakülteleri mezunları gerçekten dünya adalet sistemini, kararlarını bilecek kadar donanımlı mezun oluyorlar mı? Mezuniyet sonrAsı kurtlar sofrasına oturmadan bir yere gelebiliyorlar mı? Eğitim sistemimizin hali ve ekonomik rahatlığımızın, iş bulma olanağımızın hali ortada, Sonuçta içler acısı adalet sistemimiz.

Devletin üç sacayağından en kirli olanı yargıdır artık.

Devletin çivisi çıkmış. Tekrar yerine çakalım da, hele şu çiviyi bir bulabilsek...

I civiyi bulsanda cakamassin cakacagin yer harap olmus civi tutmaz

Enflasyonla mücadele timleri göreve. Fahiş fiyat artışına karşı harekete geçilmeli.

Otoyol ve köprü geçiş ücretlerine zam yapıldı. Fahiş fiyatlara yükseldi.
Erdoğan neden ilgi göstermiyor.
Sahi köprülere bu fahiş zamları kim yaptı

Tuccarlar yapti reisin haberi Yok.

Bir adamın dogrusucok azı yanlış olur. Erdoğan'da tam tersi doğru az yanlışı çok.

İki farklı Yargıtay'ımız var .Hayırlı olsun!Kimin dosyası kime giderse uygun düşer?

Yargı içindeki kliklerden sadece bir tanesi tasfiye edildi. Diğerleri olduğu gibi duruyor ve birbirleriyle mücadele ediyor. Kaç tane tarafsız yargıç var ki?! Biz bu kafayla hiçbir zaman gerçek bir hukuk devleti olamayız.

"Kamuda tasarruf paketinin açıklanmasının ardından köprü ve otoyollara bugün zam yapıldı. 1 Ocak'da yüzde 50 zamlanan otoyol ve köprü ücretleri yaklaşık 4.5 ay sonra ikinci kez yüzde 50 zamlandı." Basından

Bakan: Köprü ve otoyol ücretleri çok düşüktü güncelledik"..zammın adı güncelleme,çok naif bir kelime,
Zam denilince ( kazık) resmi gelirdi karikatür de :)

Yargıya güveniyorum güvenmesine yine de kafam karışıyor.Böyle alanında uzman-tecrübeli (biz böyle biliyoruz.) Yargıtay mensuplarının bir seçimi 37 tur sürdürüyorsa biri kesin lan demeden (haberlerden) sonuçlanmıyorsa hem eğitim hem tecrübe hakkında bir daha düşünmek lazım.çünkü bu kurum milyonların umudu herkes oradan adalet bekliyor.ama kendi arasında kısa sürede uzlaşmaya varamıyorsa kapısına gitmeye cesaret ister.şahsen o da bende yok.Bilmediği mi bir bilene sorarım cevabını da sorgularım.

Bahçeli; ayağına dolanacak ipin ucunu sıkı tutmaya çalışıyor gibi.

Cehennemin yolu iyi niyet taslariyla doselidir.

Akp iktidar döneminde yozlaşan ekonomi, siyaset, bürokrasi, adliye, emniyet, diyanet, medya vs vs'ye muhalefet eden hemen herkesin yorum, eleştiri ve tekliflerine bakıldığında beklentiler adeta 'İskandinav ülkeleri' ayarında kurallar, ilkeler ve uygulamalar. Bu muhalif kesim'e, -sözgelişi chp yerel yönetimlerine- seçmen yetki verdiğinde uygulamaları dün eleştirdikleri akp ile aynı. Bu söylem ve eylem arasındaki uçurum nasıl kapanacak? Bu iki yüzlü 'siyasetten' utanan da kalmadı ülkede.

Biz de inşaallah diyoruz. Ne diyelim?

Sayın Akyol,
Temenninize sonuna kadar katılıyorum. Başımızdaki bu iş bilmez siyasetçiler olduğu sürece hiç bir konu hele hukuk hiç düzelmez, işlerine gelmez.
Bu konuda sizin gibi olumlu olmak isterdim.
Saygılar

En Adil Allah CC muhakkak adil olmayan olmasına mani olanların yakasını toplayacaktır. Bundan Emiin olmak insanın yaşama şevkini güçlendiriyor. Gerisi angarya, sahilde kumdan kale yapmak.

Vatan gayur insanların omuzları üstünde yükselecektir. (T.Fikret) "çalışkan ve adil insanların...."

çoktan bozdular kantarın ayarını.
Ayarsızlar sarayın sofrasında . kadısı da ,imamı da . ne adalet var nede takva.

bürokratlar reyislerini örnek alıyorlar. yolsuzluk, lüks şatafat ve ahlaksızlığın zirve yapnasının sebebi budur.

Bir devlet milleti ile birlikte kurum ve kurallarının iyi işlemesi ile birlikte ayaktadır. Ne zaman ki Adalet hukuk yozlaşırsa günümüzde olduğu gibi milleti maalesef sürünür. Yargıtayın herhangi bir etki altında kalmadan başkanını seçmesi millet için bir ümit kaynağı olmuştur. Haydi hayırlısı.

Hukuk nasil lakayt isliyor size bir iki ornek vereyim:

Tam mahkeme goruluyor, onumdeki ekranda hakimin konusmasini anlamlandirmaya calisiyorum, aniden salonun yan kismindan bir kapi aciliyor ve kolunda katlanmis cuppesiyle birisi hakime seslenerek "epeydir gorusmuyouz?" diyor!

Arazim ve ustundeki eve gunu saati belirli (durusma zaptinda saat 13:00) kesif veriliyor, kesif icin oglen 12'de eve ulasiyorum, koylu bana 11 gibi gelip disardan foto cekip gittiler diyor. Sozunde durmayan hukuk?

"Arkası çamur, arkası batak…
Ankara’nın bağırsağı patladı "

Devlerin çıkmış çivisi 1-2 atama ile yerine oturmaz da hiç olmazsa toplumun çivisi çıkmasaydı. Maalesef 10 yılın bilinçli kamplaştırma politikası onu da yerinden çıkardı. Ey Türk gençliği, birinci hedefin İpsala, Kapıkule!

Bir adliyede gorulen hemen her dava istinafa goturulur mu? Bildigim bir adliyede 4-5 yil once davalari, dosyalari bilen hakimler degistirilip yerine yeni hakimler (birkaci cok genc) geldi. Bunlar da nerden cikti derken durusmalar ertelendi, beylerin dosyalara vakif olmasini bekledik. Sorusturma ve delile aldirmayan akil mantik vicdan disi kararlar adeta para tahsil evraklari. Dava ettigimin avukatiyla davaya bakan hakimin samimi dostluk fotolari. Sonunda cebimizi de aklmizi da bosalttilar!

Katılıyorum.

Yargı, millete tarafsızlık güveni vermek istiyorsa, HSK'nun Sinan Ateş cinayetinin iddianamesini hazırlayan savcı hakkında nasıl bir işlem yapacağını önemli.
Siyasetin emrinde görev yapan bir yargıdan adalet beklemek hayalden de öte. Yargıtay seçimleri bile yargının ne hale geldiğini gösteriyor. Ne demek iktidar ya da MHP'nin adayı ya da desteği? Ne zaman "Berlinde hakimler var" örneğinde olduğu gibi "Ankara'da hakimler var" diyeceğiz?

Güzel ülkem Yargıtay başkan adaylarının hangi partiye yakın olduğunu, Anayasa mahkemesi üyelerinin siyasi partiler ile olan ilişkileri, YSK seçimlerdeki mühürsüz oylarının kabulü, SAYIŞTAY'ın işlev dışı bırakılma çabaları hepsini yaşıyoruz. HSYK üyesini her hafta gidip bir partinin genel başkanına bilgilendirmesi olacak şeyler değil ülkem.

Deliler ben deliyim demez bilgisi eksik bir bilgidir.
Ben deliyim.Bunuda,sana sizlere,hatta insanlara itibar etmemden anlıyorum.

Dedi ki: 'Gerçekten hükümdarlar (krallar) bir ülkeye girdikleri zaman, orasını bozguna uğratırlar ve halkından onur sahibi olanları hor ve aşağılık kılarlar; işte onlar, öyle yaparlar.'
neml 34

Ekonomiyi batırdılar, sosyal yapıyı mahvettiler, demografik yapıyı katlettiler, adaleti yok ettiler.

AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ülkeyi getirdiği nokta Sevr Antlaşması sonrası İngilizlerin planları sonrası ülkenin gelebileceği hale çok yakın.(İlker Yıldız Karar Gazetesi)
İlker beyin yazısını okuyun.
Karar gazetesini de kutlarım. Suriyeliler le ilgili bu ya yazıyı yayınladığı için.

Biri emekli maaşının asgari ücretin üzerindeyken altına düştüğünü fakirleştiğini yazmış. Tüm emekliler çalışanlar reel olarak gelir kaybettiler. TÜİK enflasyonu kararttı. maaşlara az zam yaptılar. Böylece halkın üzerinden tasarruf yapmış oldular. Gerçek tasarruf buydu.
Şimşeğin yaptığı ise halkın gazını almaktı.
Nasıl olsa gerçek tasarrufu kimse anlamamıştı.

Çerez parası .

Yalakalık olsun diye Resmi Kurumların yanlan yanlış bilgi açıklamasına ses çıkarmayanlar fakirleştiklerinin bile yalandığını görünce şaşırıyorlar. Yalakalar kendilerini de yaktılar bizi de. Fakirleşmemize rağmen 13 bin dolar kişi başı gelirimiz varmış.

Eskiden vesayet vardı. Askeri, bürokratik vesayet. Yargı onların baskısı altındaydı. Onların hassasiyetlerine uygun tavır alıyorlardı. Kadroların çoğu da onların onayı ile oluşturulmuştu. "Sol, devletçi" çevrelerle uyumlu kadrolar. Şimdi eski vesayet değişti. "Sağ, devletçi" uyumlu kadrolar geldi. Vesayetin dozu arttı, zira vesayet eskiden tek kurumda bile değildi, şimdi vesayeti birkaç kişi taşıyor. Yargı eskiden de bağımsız değildi, şimdi çok daha az bağımsız oldu. Eskiyi mumla arıyoruz.

Yargı kadrolarını parti yandaşları ve cemaatler elegeçirdi. Sözlüde kendilerinden olmayan geçemiyor. O yüzden sayın yazar boş hayal kurma. Allah yolumuzu adliyeye düşürmesin.

AKP ve MHP teşkilatlarına bağlı binlerce avukatın hakim ve savcı yapıldığını biliyoruz. Bunlarla mi tarafsız yargı inşa edilecek?

İslamcı kardeşlerim AKP nin ne projesi vardı bu projelerden hangisini gerçekleştirdi anlatabilirler mi.

Abdülhamid sevgimizi artırdı.Abdülhamid in şarabın iyisini sevdiğini ,klasik müzik düşkünlüğünü öğrendim. Ak partiyi sevmeye başladım.

Ummet geliyor 20 sene sonra sende ülkende azınlık olacaksın
İşte en büyük projelerini yaptılar.
GOOD MORNING TÜRKİYE !

Akp.'nin ne yaptıkları,nede-görünen dag kılavuz istemez-yapacaklarının İslam'la zerre kadar alakası yok.İslam'ında anı şekilde islamcılıklada alakası yok.İslamın neyligini sadece Kur'an ortaya koyar.Ve güncel bilimsel yaklaşımıda,azında olsada Oryantalitlerde kısmen vardır.Örnekse De Boer'in İslamda(aslında müslümanlarda olmalı)Felsefe Tarihi Kur'an karşılaştırmalı,belki iyibir okuma olabilir.İslam halen muhteşemligini koruyor,bir inanç olaraktan.Kimi kabul eder,kimi etmez.Özğürlük esastır.

Senin kim ne olduğunu ögrenelim

CHP nin projesi yok diyorlar AKP için bir tane yazmıyorlar

Akp ve akplilerin en büyük projesi 'cehapenin projesi yok'' söylemidir.Bu algı akp nin en büyük projesidir ki 22 yıldır istisnasız kabul görmekte.

hıkaye.. doğru söylemekte .

Eski Turkiyede herseye ragmen Hukuk ve Hakimler varmis(askeri donemler dahil). Yeni Turkiyede Hukuk sizlere omur, Hakimler hala var ama gorevlerini yapmalarina aninda engel olunuyor. Maalesef, Yeni Turkiyede rakamlar bile yalan soyluyor, gerisi teferruattir vesselam...

O kadar çok adaletsiz kararlar gördük ki umudumuz kırıldı. Ben şair Eşref in " gözlerim ebnayi ademden o rütbe yıldı ki istemem Fatiha tek calmasinlar taşımı"noktasındayım. Öyle bir yargı ki TBMM başkanı Cemil Çiçek DTKden görüş isterken yargı onu yerör örgütü kapsamında yargılayıp bazı insanları da ona üye sayıp cezalandırıyor.

22 yıldır her alanda ülkeyi bataklığa sürükleyen yönetimden hala medet ummak.. Einstein’in sözü aklıma geliyor… “Aynı şeyi yaparak başarılı olacağını zannetmek aptallıktır”..

100 yıldır kurulmuş olan kemalizm düzende köylü maho ağayı arar olmuş , ben bu işi çözememişem hakim bey.

Beş kuruşluk zarfa üç kuruşluk kağıda mührü bas adınada millî irade desinler. On bin liraya Talim ettirsinler.Gecinemiyorum acım diye dert yansinlar.Secim oldu da ne oldu ne değişti.Hak verilmez alınır.Zenginin malında FAKİRİN hakkı vardır.Ya Devlet alıp verecek yada kıyamet(Biri yerse) kopacak.

Evet doğru teşhis.Geçinemiyorum diye bağırdılar oyları yüzde 34.5 idi.Daha beter olduk ,iyi bir ders vereceğiz dediler yüzde 32.5 oldu.Demek ki gerçekten geçinemeyenler yüzde 2 kadarmış.Hani 16 milyon geçinemeyen emekli?

Sosyalizm seni bekliyor kardeş

Devletin çivisi çıkmış.
Ölene emekli maaşı bağlamışlar.

Türkiye'de adaleti aramak, Kaf dağında adalet aramak gibidir.
Evrensel olması gereken adalet maalesef bir siyasi partinin elinde oyuncak olmuş, istediğini sevindiriyor istediğini üzüyor..

Yargı bağımsızlığı adalet bir toplum için beka meselesidir peygamberimiz bir toplumun küfürle yaşayacağını zulümle yaşayamayacağını belirtmiştir

Geçen günlerde tepeden saat gece 2 de bir araba ışığı inşaat nizamiyes yaklaştı korktum. Biri 50 yaşta biri 30 yaşta. Çay var mı dediler, var biraz sohbet, dedi bu bölgede villalar yapılacak. Gölbaşı da tek kat üzeri 20 kat her daire 500 m2 yaptık bitti, öyle daire olur mu, kaç para, kim aliyor 35 milyon satıldı bitti. Ben duvar ustası yevmiye net 3 bin lira. Allah Allah olmaz, cep telefonunda gösterdi vallahi doğru. Kedi ve köpek özel odası bile var. Bir alametler var ama ne olacak bilemiyoruz.

Milyoner sayısının hızla arttığı,firmaların ülke tarihinde en çok kar açıkladığı ,bankaların kar oranında dünya rekoru kırdığı bir ortamda o villalar birileri için çerez parası bile değil.Asgari ücrete zam yapılırsa işçi çıkarırız diyenleri bir araştırın kim nasıl daha da zengin oluyor anlarsınız.

Düşüncenin üstesinden gelemeyen, düşünenin üstesinden gelmeye çalışır... Paul Valery böyle söylüyor... AKP ve MHP kontenjanları ile kasaba avukatlarıyla doldurulmuş bir yargıdan... Onların emrine girmiş HSK'dan Adalet beklemek çölde rahmet beklemek gibi bir şey...

Ezancılarla bayrakçılar savaşı başladı. Sabah erken kalkan diğerini vatan haini, darbeci, fetö uzantısı, dış güçlerin maşası ilan ediyor. Birbirlerine operasyon çekiyorlar.

Aslında hukukçuluğun psikolojik temelinde dozu kişiye göre değişebilmekle birlikte mevcut güce muhalif olabilme vardır. Bu belki de yargı gücünün aşamalı olarak kraldan alınmasından kaynaklıdır. Üzülerek söylüyorum ki Türk tarihinde Osmanlıdan beri yargı adına iftiharla anlatabilecek örnek nerdeyse hiç yok. Fatihin elini kestirdiği mimarın şikayeti üzerine yargılanması da gerçek midir -açıkçası kendimi daha muhafazakar hissettiğim önceki dönemim aksine- kendi adıma kuşkuluyum..

Ben de bu beklentileriniz için;''daha çok beklersiniz.'' diyorum.

Bu ülkeye asla adalet gelmez artık.Hukuk ilkeleri o kadar alçaldı ki bir çay bir simitle değişir hale geldi.

“Yeni Başkan’a “objektifliğin, liyakatin, tarafsızlığın ön plana çıktığı” bir dönem açma yönünde başarılar dilerim. İlk açıklaması da bu umudu veriyor: “Türk yargısı tarafsız hakimlerin omuzlarında yükselecek.”” Hala ilk on yıl gafleti!! Bu zihniyetten hiç bir hayrın gelmeyeceğini ne zaman görebileceksiniz! Şimdiki iktidarın bir kanadı sizin de geçmişte içinde olduğunuz ideoloji değil mi. Körler sağırlar birbirini ağırlar ve dökme su ile değirmen dönmüyor.

Göçmen sorunu halledilmeden devletin de milletin de çivisi yerine oturmaz. Burası çok önemli; bu kadar doğurgan göçmenin olduğu bir ülke ortalama 20 yıl içinde demografik istilaya uğrar.

Eskiden beri Sarı Çizmeli Mehmet Ağa ile Kezban Kız'ın davalarında Yargıtay hukuka uygun davranır. Sorun siyasi davalar, onlarda karar hukuka mı dayanacak, siyasete mi?

Hiç şikayet etmeyin bu tabloya gelineceği çok açıktı zira dümeni tutan zihniyetin huyu, suyu da başında belli idi. ilk dönemde verilen destek ve güç bu günü yarattı, siz de orada idiniz. Şimdi ama ilk on yıl diye o dönemi savunuyorsunuz! Türkiye 100 yılda vasat nitelikli aydın dahi yetiştiremedi. Bu günün târümâr edilmiş ekonomisi, nüfus yapısı, kurumları, kuralları müzelere kadar varlıkları bunu gösteriyor. Demek ki İnönü’ nün Lozan’ da “bir yüz yıl kazandık” lafı öngörü imiş tükettik onu da.

Bir gün gelecek.
ülkemiz adaleti.
Suçların cezasını
Tam dörde bölecek.
Birini suçu işleyene.
Birini kalıtıma.
Birini gizleme .
Birini'de koşullara
Verecek.
Suç işleme koşullarına kaynaklık eden bataklığı kurutacak.
Koşulları oluşmuş suçları işleyenlerin ruh halini tedavi edecek.
Suçu işlemiş mahkümleri.Emek milli servetiyle besleyip,yeni suç karakterine mayalayan mayalanmahaneler olmaktan cezaevlerini kurtaracak...

GÜNAYDIN ülkenin en büyük sorunlarından biriside ADALET siyaset adalete karışınca ülkenin ilerlemesi aksıyor yabancı sermaye gelmiyor insanlar beraat ettiği davadan tekrar yargılanıp hapsediliyor suçlu diye yakalanan bazıları yabancı devletlerin baskısıyla serbest bırakılıyor bazıları hapislerde çürüyor ADALETİN herkese lazım olduğu unutuluyor EFENDİM

Ömer beyin seçilmesi yargıtaya olan inancın tazelenmesi için bir fırsat olabilir. Umutsuz yaşanmıyor, ekmeksizde.

Sayın Akyol, Bizlere de sizin gibi sadece umut ediyoruz umut fakirin ekmeği zaten. Ancak Gerçekler çok daha acı halkın büyük çoğunluğu fark-u zaruret içindeyken, büyük çoğunluğu sizin yukarıda değindiğiniz konularla hiç ilgilenmiyor veya ilgilenenemiyor ama bir gerçeği çok iyi biliyor ki çivi de çıkmış tuz da çoktan koymuştur. Ah güzel ülkem ben sana bu kötülüğü nasıl yaptım..!

Hiçbir şeye değil kendinize (kesenize) güvenin gerisimi Faso fiso. Atalarımız ne güzel demiş ağlarsa anam ağlar. Vur patlasın çal oynasın, herşey göstermelik. Bendenmi sendenmi devamk

Türkiye Demokrasi , özgürlük ve insan hakları sıralamasında 32 puan alan Türkiye 195 ülkenin yer aldığı özgürlük
sıralamasında 32 puan aldı ve 142 ncı
sırada yerini aldı.
Yani Türkiye de ne insan hakları nede özgürlük var .Devamı gelirse kalanda
gider.

sinan ateş cinayetinin artık herkesce görünen bilinen azmedici ve faillerinin bir an önce yakalanıp cezalandırılması ülkemizin bir hukuk devleti olup olmadığının en güzel göstergesi olacak. ülkemizin tüm muhalif partilerce uygulanacak acil bir temiz eller operasyonuna ihtiyacı var.

Adaletin Ası yok ve bağımsız ve tarafsız hâkim ve savcı da yok..Yasa bağlılığı olmayan inanç toplumlarında adalet zaten olmaz.Allah sonumuzu hayreylesin.(Berat)

Yeni anayasa istemiyoruz. Derhal secim istiyoruz.

Türk yargısı cumhuriyet tarihi boyunca hiç bir zaman tarafsız hakimlerin omuzunda yükselmemis , her zaman ve halen de
yerlerde sürünmektedir !
Tabii ki bu konuda bir o kadar da ahlaksız siyasetin
büyük suçu var!

Ömrümüz hukuka güvenebileceğimiz, emniyete güvenebileceğimiz günlerin geleceği beklentisiyle geçti. Haydi hayırlısı. Umarım Kerkez şaşırtır bizleri.

Yargıtay yeni başkanı Yalçınkaya ile ilgili çalışma başlatması elzem. Zira AİHM tarihi Yalçınkaya kararında kanunsuz suç olmaz dedi madde7. Yasal faaliyetler suç olmaz dedi madde 11. Adil yargılanma yapılmamış dedi madde 6. Daha ne desin. İki bin dosyayı ülkemize tebliğ etti. İlk bin dosya için 3 Haziranda kararını açıklayacak. Daha altı bin dosya sırada. Artı yüzbin de cabası. Çarp her bir dosyayı ön bin avro ile. Bu tazminatları kim ödeyecek. Vatandaş mı yoksa kararda imzası olanlar mı

inanmıyorum ama göreceğiz.

İnanmak istiyorum ama inanamıyorum umut adlında adalet bekleyenlerin ekmeği içinde guluten olsa da

Sayın yazar çok iyimsersin. maalesef tuz koktu. Yargının bundan etkilenmediğini düşünmek çok zor

Asıl sorun bence; İktidarı dönemi boyunca farklı düşmanlar edinmiş olan; sayın Cumhurbaşkanımız ve ailesini ilerde oluşabilecek sorunlardan korumak için güvenceye almak, bu alınmadan Cumhurbaşkanımız hiç bir şeçimi kayıp etmeyi göze alamaz. Seçim kazanmak için tüm yolları zorlayacaktır.
Hukuk'un ve elit kesimin vede muhalefet partilerinin , Cumhurbaşkanımızı rahatlatacak bir kayda değer yol bulması veya yol gösterip destek olması gerekir.

Sayın yazar yine kendi üslubunca yazmış "ne şiş yansın ne kebap". Köşe yazarı ama yazılar hep ortaya karışık. Ülkenin sorunlarına el atan neden sonuç perspektifinde yazılar bekliyoruz kendisinden. Temennilerini değil.

İnşallah herkes için daha iyi dönemlere başlangıç olur.

Nerede o hakimler? Benim bildiğim hepsi istisnasız YARSAV üyesi.

Bana dünyada tek adam ile yönetilen mutlu bir ülke gösterin.

Ben gece çalışıp gündüz uyuyorum. Erzurumlu gibi ört ki ölem diyom ama yok. Bu içerdeki 80-90 yaş adamlar da ölmüyor. Bunda bir hikmet var gibi. Acaba adam haklı mı ne.

Boş ver! Biz gece gündüz uyuyoruz.

Hala DEVLET DEVLET
Devletin değil o devleti yönetenlerin çivisi çıkmış onun içindir ki kaba kuvvetin işe yaramaz hale geldiği sanayi devriminden bu yana ceviz kabuğu gibiyiz okyanuslarda rüzgarlın yönüne göre savruluyoruz İnsana yatirm yapmadık cahillik kader değil yerleşik kültürün bir parçası oldu yüzyıllar in birikimiyle
İnsan kalitemiz ( kul veya insan hakkı yemeyenler )artarsa çivi çıkmaz devlette!

Oncelikle Yargitayin yani liderlik altinda Anayasa Mahkemesine yonelik tutumunun nasil olacagina bakmak lazim. Eger reisin hakemligi bosa cikarilirsa, o zaman umutlanabiliriz diye dusunuyorum. Sonra tabi hakimlerin Tarikat baglantilari ve "murit" olma durumlarinin ortaya cikarilmasi lazim. Bence yerlerde surunen halimizi ancak bunlardan temizlenerek yukseltebiliriz.

Sayın yazar Bakanın soyadı çetinkaya değil yerlikaya .Çivi yerinden çkmış kimin umurunda.

İşte ey insanlar;bakın Degerli ve bu kadar birikimli,benim çok rahatlıkla Sn.Üstad dedigim,Sn.Akyol'dan bile böyle sürçmeler olduguna göre,biz insanız derim.Hep olabildigince,özğür,özğün ve yetenegimizi geliştirelim.İnsan,ki eksigi olabilir.Şimdilerde Sn.Bahçeli, Sn.Erdoğan ve geçmişte A.Türkeş ve Erbakan için düşünülen neydi?..Syglr.

BOZULDUK:
Büyüğe saygıyı rafa kaldırdık
Küçüğe sevgiyi vurup öldürdük
Biz bize düşerek düşman güldürdük
Bozulduk hemşerim bozulduk artık
Dost dostu görünce uzak kaçıyor
Maddiyat,kardeşle ara açıyor
Yüzümüze gülen vurup kaçıyor
Bozulduk hemşerim bozulduk artık
Layık olmayanlar makam kaptılar
"Din iman"deyip pula taptılar"
Batıla bağlanıp bizden koptular
Bozulduk hemşerim bozulduk artık
..Yusuf Çakır'dan..

"Bütün kurumların çivisi çıktı,
Toz,duman içinde kaldı Türkiye.
Önce et kokardı, şimdi tuz koktu,
Karanlık tünele daldı Türkiye..."

Korkunç boyutlarda yozlaştık.Ümit ederim toparlarız,toparlayalım.Ama güven çok kötü sarsıldı.Parayı kazanır ve kaybederiz,ama güven o kadar kolay toparlanamaz.W.Churchill sözü mayalamıştı,tuttumu ne.Ve hemde -kelimenin lüğavi anlamını benimsemesemde,halk nezdindeki yorumu lüğatteki gibi degil-,muhafazakar bir iktidar döneminde.Yazıklar olsun.Syglr.

Çürümek ne kelime.A. Bora Kaplan nın adamı S Serçelik nin beyanı üzerinden Bahçeli esti gürledi.Türkçe meali; S.Ateşin ateşi tüm partiyi sardı. Görüntüler yazışmalar ortalığa saçıldı. MHP cinayetin ortasında. Oklar Bahçeli ye dayandı. Reise diyor ki seni 17/25 de kurtardım Sinan'ın kanı beni boğacak kurtar beni diyor. Bu Ankara Emniyet olayı da dümen. Gündemi saptırmak hedef şaşırtmak. Adaletten zaten yırtacaklar dertleri toplam nezlinde bize katil denmesin.Gerçekler perdelensin.

Dünya yapay zeka ile uğraşıyor biz geri zeka ile.

Ülkenin geri zeka değil,gayri ahlaki sorunları var.ikisi çok farklı şeyler.Çürümüşlüğün kokusu ülkenin her köşesini sardı,en güvenilecek kurumlar ,en güvenilmez kurumlara dönüşü maalesef.

IQ ortalamamız hem düşük hem de eğitim ve diğer konulardaki bozulma nedeni ile geriliyor. Eğitimsiz ya da az eğitimli nüfus yüzde 65 civarı idi yeni gelen göçmenler ile toplumda bu oran çok daha artmıştır. Çürüme zekayı da etkiler tıpkı bazı kronik hastalıkların şuur ve mental bozulmaya neden olduğu gibi.

Hukuk, serbest basın, demokrasi, beşeri yaşam, yolsuzluk, enflasyon, kadına şiddet, şeffaflık endekslerinde 22 sene öncesine göre daha kötü durumda olmamıza rağmen AKP’ye hala yüzde 35 oy veren kesimin olayları, dünyayı nasıl algıladığını anlamaya benim zekam yetmiyor.

Ak parti kutuplaştırma siyasetinin ekmeğini çok yedi. bu siyaset devletin çivisini çıkardı. son seçimde halk bu politikaya yüz vermedi. Ak partide bunu gördü ve yumuşama demeye başladı. kutuplaştırma siyasetine geri dönemez. partiyi bütün halinde 2028 seçimlerine götürebilirse büyük başarı olur.

İnşallah yükselir ve kesinlikle de yükselmelidir,eger hak,hukuk adalet diyebileceksek,bu ya olacak,yada olacaktır.Bizzat korkunç denebilecek olguları görmüş bir vatandaş olaraktan yazıyorum.Ama şunu,şimdilik çok rahatlıkla,korkusuzca da yazıyorum.Ben şimdiki halle,güvenmiyorum.Takip edip görecegiz.Öyle sezinleme ve intibalarım var ki yazamam.Kokuşmuş bir kurum.Ümit ederim toparlansın,çünki olmazsa,olmazdır.Hukukçu degilim,ama güçlü bir hukuk mantıgım var,çünkü okdugum eserler,hukukçuda bile yktr

"Umut Fakirin Ekmeği Ye Memet".

Ülkede siyasetçiler yargıçların rolünü çalmış. İstediklerini içeride tutabiliyor, emirle boş iddianame kabul ettiriyor, surda gedik açtırmam diyerek suç işleyenleri koruyup, yargıya meydan okuyabiliyorlar. Çivi mivi kalmamış.

Milletin maslahatı ve ülkenin selameti yerine belli bir zümrenin menfaatini gözeten dar kadrocu anlayışların, adalet teşkilatımız dahil devletimizin kurumları içinde tekrar yuvalanmasına izin veremeyiz! helal sana büyük adam, tebrikler herşey seni tespih ediyor.

Devlete, devletin kurumlarına, hukuki güvenlik ilkesine, adalete, hukuk devletine... insanlara güvenmek istiyorum. Ancak tecrübelerim, gördüklerim, duyduklarım güvenme diyor.

Millet olarak bu büyük yıkımda katkımız çok. Şimdi fatura ödeme zamanımız geldi. Hepimize kolay gelsin.

AKP ile beraber her şey çürüdü. Yazacak bir şey yok.